Kategoriler
Gezmelisin

YUNANİSTAN’DA GEZİLECEK YERLER

Yunanistan antik izler taşıyan bir ülke dolayısıyla bu ülkede kültür ve sanat etkinliklerine bir hayli önem veriliyor. Bunun yanı sıra ülkedeki alışveriş imkanlarının çok olması bu ülkeye gelen turist sayısını da ciddi anlamda etkilemiş durumda. Özellikle Atina’yı İzmir ile kıyaslamak mümkündür.

Yunanistan bizim için önemi olan ülkelerden birisi çünkü Atamızın doğduğu ev burada yer alıyor. Ülkede Türk nüfusunun yoğun olduğu yerlerde var özellikle Kavala bu konuda örnek gösterilebilir. Yunanistan turları kapsamında Osmanlı’dan izler taşıyan bu ülkeyi gezmek sanıyorum ki size de iyi gelecek. Üstelik Yunanistan denildiği zaman akla gelen ilk şey Yunan adaları turları olmuştur. Çünkü bizim ülkemizden buraya gidişler oldukça basit ve konforlu. Yunanistan yalnızca gezmek amacıyla gideceğiniz ülkelerden birisi değil özellikle balayı seçeneği noktasında ideal olan ülkelerinde başında geliyor. Romantik balayı destinasyon alanları ve adalarıyla birlikte adeta kendinizi burada ülkemizdeymiş gibi hissedeceksiniz.

Aşağıda Yunanistan’da gezilecek yerler konusunda sizlere birkaç detay bilgi vermek istedik. Sitemizde bulunan Yunanistan turları bu konuda sizin için öncü bir tercih olabilir.

1.Yunanistan-Atina

Atina yaklaşık olarak 3000 yıllık bir tarihe sahip şehirlerden birisi. Antik Yunana başkentlik yapmış olması burayı daha kıymetli hale getirmiş durumda. Şehirde sanat yönünden oldukça büyük düşünce akımlarının da geçmiş olduğunu biliyoruz. Tiyatro, felsefe ve demokrasinin doğduğu bir yer desek sanıyorum ki yanlış bir tanımlama yapmış olmayız. Atina mitolojik tanrıları ve tanrıçaları ile de efsane olmuş bir şehir bugün müzeleriyle gezmek için ideal bir yer. Yalnız sanata olan desteği değil aynı zamanda sabaha kadar süren eğlenceleriyle de Atina dünyanın en hızlı şehirlerinden birisidir. Olimpiyat oyunları Atina’nın insanlığa kazandırmış olduğu bir armağan zira tapınak ve tiyatrolar bu anlamda göz önünde bulundurulabilir.

2.Yunanistan-Selanik

Selanik biz Türkler için önemli bir şehir. Atatürk burada dünyaya geldi bu nedenle bu şehirdeyken kendinizi adeta evinizdeymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Selanik Yunanistan’ın ikinci büyük şehri olmasının yanı sıra aynı zamanda Osmanlı ve Bizans imparatorluklarına da altın bir dönem yaşatmıştır. Selanik bizim için önemli olduğu kadar Yunanlılar içinde önemlidir. çünkü ülkenin en büyük ikinci ekonomisine sahiptir. Selanik Yunanistan’a yılda milyonlarca turist çekiyor özellikle de Türkiye’den bu şehre gidenlerin sayısı bir hayli fazla.

3.Yunanistan-Girit

Girit adası hakkında çok şey duyduğunuzu biliyoruz çünkü burası Akdeniz’in en büyük beşinci adası. Dolayısıyla ada eski medeniyetlerden birine sahip. Giritte el değmemiş olan bir güzellik var bu nedenle de doğa harikası bir yer olarak bilinir.

4.Yunanistan-Mykonos Adası

Yunanistan’ın eski tarihinin yanı sıra bir hayli hızlı gece hayatının da olduğu biliniyor. Mykonos adası ise bu hızlılığa tanık olan bir ada. Burası için tanımlama yaparken eğlence adası denir. Ada da 89 kilometrelik bir sahip şeridi var dolayısıyla bu sahil şeridinde sabahın ilk saatlerine kadar eğlenen insanları görebiliyorsunuz. Mykonos gezilecek yerlerin başında geliyor çünkü ada Avrupa jet sosyetesinin de gündeminde. Adadan denize baktığınız da turkuaz bir renk gözlerinizi kamaştırıyor. Plajı temiz ve göz alıcı. Sahil kenarındaki beyaz badanalı evler, mavi pencereler ve sardunyalı balkonlar sayesinde hani ünlü dergilerin kapaklarında gördüğünüz tatil bölgelerini ayaklarınızın altına seriyor. Ada da turistlerin yanı sıra çok sayıda pelikanlara da rastlıyorsunuz. Türk mutfağının yaygın olduğu ada da yunan lezzetlerde es geçilmemiş.

5.Yunanistan-Santorini Adası

Santorini Yunanistan’ın en meşhur adalarından bir tanesi. Hiç gitmemiş olanlar bile televizyonlardan adını çok fazla duymuştur. Doğal güzellikleriyle başınızı döndürecek bir nitelikte. Ada volkanik patlamalar ve depremler sonrasında bugünkü halini almış durumda. Bu yüzden de farklı bir toprak ve kaya yapısına sahip.

6.Yunanistan-Dedeağaç

Dedeğaç’ı bizim için ünlü yapan özelliği İpsala sınır kapısından 40 kilometre uzakta bir mesafede olması. Liman kenti olması dolayısıyla İstanbul’ dan hareketiniz ile birlikte 4,5 saat sonra adaya inebiliyorsunuz. Adada masmavi bir deniz sizi bekliyor ve mükemmel bir kumsala sahip.

7.Yunanistan-Kavala

Yunanistan’a gittiğiniz de vaktiniz kısıtlı değilse mutlaka burayı da görmenizi öneriyorum. Şehirde yoğun bir Türk nüfusu var. Özellikle de Osmanlı döneminde balkanların en önemli merkezlerinden birisi olarak biliniyordu. Şehirde geniş meydanlar ve modern alışveriş merkezleri bulunuyor ancak doğuya doğru ilerlediğiniz de eski evleri de görmeniz mümkün.

Kategoriler
Gezmelisin

KIBRIS’TA GEZİLECEK YERLER

Kıbrıs Türkiye’nin yanı başında duran bir cennet. Dolayısıyla insanın yalnız bir kere değil vakit buldukça Kıbrıs’a gitmesi gerekir. Özellikle hafta sonlarını Kıbrıs’ta pek çok seçeneği ön plana çıkararak tamamlayabilirsiniz.

Hatta ben burada daha uzun süre kalmak istiyorum derseniz o zaman Kıbrıs turları en iyi tercih olacaktır. Kıbrıs tatil turizmi konusunda da her zaman iddialı olmuştur. Girne otelleri ve Magosa otelleri bu konu da tavsiye edilecek oteller arasında yer alabilir ancak yalnız bu oteller değil Bafra otelleri de tatilcilerin uğrak yerlerinin başında gelmektedir.

Kıbrıs ılıman bir iklime sahiptir. Doğu Akdeniz’de mavi sularla çevrili olan bu tarihi ada da istediğiniz bir mevsimde tatil planlaması yapabilirsiniz. Ancak Nisan ayı deniz mevsiminin açıldığı bir tarihtir ve yakından keşfetmek içinde bu tarihte yola çıkılabilir. Kıbrıs’ ı diğer ülkelerden farklı kılan özelliği yılın dört mevsiminde de gece gündüz eğlence hiç eksilmiyor. Özellikle casino ve gece kulüplerinin sabaha kadar dolu olduğunu söyleyebiliriz. Hatta pek çok otel de ünlü sanatçıları konuk etme yarışında bu nedenle de her gece kulübünde farklı bir ünlü şarkıcıyı görebilme durumunuz var. Kıbrıs demek yalnızca eğlenebileceğiniz bir ülke demek değil dolayısıyla buraya gittiğiniz de gezebileceğiniz çok yer var. Ülkede en güzel şehirler olarak Girne ve Magosa göze çarpıyor. Başkent Lefkoşa’nın yarısının haçlı kalelerinden oluştuğunu söyleyebiliriz. Kumsallara baktığımızda ise halen lüks tesisler ve oteller tarafından işgal edilmediğini söyleyebiliriz.

LEFKOŞA

Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşe ve burası tarihi binalarla dolu olan bir su içi şehridir. Tarih bakımından gezebileceğiniz çok sayıda müzesi ve camisi var.

GİRNE

Girne Kıbrıs’ın turistik bölgelerinden birisi tarihi bir limana sahip ve gezebileceğiniz pek çok kale de bu şehirde bulunuyor. Şehirde gidebileceğiniz tarihi yerler arasında ise Girne Kalesi, Beylerbeyi (Bellapais), St. Hilarion Kalesi, Hz. Ömer Türbesi, Batık Gemi Müzesi, Bufavento Kalesi, Barış ve Özgürlük Müzesi, Halk Sanatları Müzesi, Mavi Köşk, Beşparmak Dağları, Kantara Kalesi, kumsallar, kilise ve manastırlar bulunuyor. Liman kıyısında lokantalar, kafeler, barlar, gece hayatı mekanları var. Türkiye’den Kıbrıs’a çok sayıda tur düzenleniyor ve bu turların büyük bir bölümüne de sitemiz üzerinden ulaşabilmeniz mümkün.

MAĞUSA

Magusa yani herkesin bildiği adıyla Gazi magusa Kıbrıs’ a geldiğinizde gezilebilecek yerler arasında ilk sıralarda bulunuyor. Şehrin içerisinde çok sayıda turistik mekan ve tarihi alanlar var. Bunların başlıcaları ise Lala Mustafa Paşa Camii (Aziz Nicholas Katedrali), Salamis Antik Kenti Harabeleri, Othello Kulesi, Canbulat Müzesi, Gazi mağusa Limanı, Francis Kilisesi, Sinan Paşa Camii, Namık Kemal Hapishanesi ve Müzesi, Kertikli Hamam, Mağusa Surları, Aziz Barnabas Manastırı, çeşitli kilise ve manastırlar. Magusa kumsalı ve gece hayatıyla da dikkatleri üzerine çekmiş durumda.

GÜZELYURT

Güzelyurt doğasıyla insanın içini gıdıklayan bir şehir. Özellikle turunçgil bahçeleriyle çevrili olan bölgeler mutlaka Kıbrıs’ a gittiğinizde görmenizi gerektiriyor.

İSKELE

Adın iskele denmiş ancak kumsallarını gördüğünüzde gerçekten büyülenip kalacaksınız. Geleneksel bir halde bulunan lokantalarda birbirinden lezzetli yemekler sizi bekliyor. Burası aynı zamanda Karpaz Yarımadası’nın da başladığı bir kasaba.

Kıbrıs için Akdeniz’in bir incisi adeta kültür mozaiği demek yerinde olacaktır. Bugün dünyanın en güzel yerlerine gitmiş bile olsanız Kıbrıs’ın plajlarının güzelliğini bulmanız mümkün değildir. Özellikle de vize gibi can sıkıcı ve ekstra ücret gerektiren işlemlerin olmayışı sizin canınız ne zaman isterse gideceğiniz anlamına geliyor. Seçeneğiniz çok fazla isterseniz sitemiz üzerinde yer alan Kıbrıs turlarını tercih edebilirsiniz isterseniz bireysel anlamda kendiniz de gidebilirsiniz. Ancak ne şekilde giderseniz gidin Kıbrıs seyrine ve gezmesine doyum olmayan bir ülke.

Sitemiz üzerinde hizmet veren firmaların büyük bir bölümü paket halinde tur düzenliyor dolayısıyla size daha ekonomik çözümler sunulabiliyor. Adanın güzel yanlarından birisi de Dip Karpaz’da rengârenk balıklarla birlikte yüzebiliyorsunuz.

Kıbrıs kafanızı dinlemeniz için güzel bir tercih. Gidiş mesafenizin de kısa olması buranın tercih edilmesini artırıyor. Kıbrıs’ı ilk ve tek olarak Türkiye tarafından tanınan bir ülke bu nedenle de Kıbrıslılarla, Türkler arasında ayrı bir gönül bağı vardır. Buradan giden insanlar Kıbrıslılar için oldukça önemlidir ve bunu da mutlaka gittiğiniz de fark edersiniz.

Kıbrıs’ın doğal güzelliklerinden bahsettik ancak bir de gizemli tarihi vardır. Kıbrıs geçmiş tarihi ile içerisinde de birçok medeniyeti barındırmıştır. Bu da Kıbrıs’ın mimari kültürüne doğrudan etki etmiştir. Kıbrıs’ın her oteli için eğlencenin tavan yaptığı yer tanımlaması yapılabilir sabaha kadar süren eğlenceler ve oyunlar insanın hiç sıkılmamasına neden olmuştur. Yalnızca bir saatli bir uçak yolculuğu sonrasında Kıbrıs’a inersiniz ve o saatten sonra zamanın nasıl su gibi akıp gittiğine şahit olursunuz. İnsanlar Kıbrıs’a günübirlik ya da kısa süreli gezmek için gitmeyi düşünüyorlar ancak gittiklerinde de kısa bir zamanın kendilerine yetmediğini görünce pişman oluyorlar. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Kıbrıs yalnızca bir kere görmeniz gereken bir yer değil bu nedenle de vakit bulduğunuz her zaman gitmek için nedeniniz var.

Kategoriler
Gezmelisin

MUTLAKA GÖRÜLMESİ GEREKEN YER ANADOLU

Türkiye konum itibariyle öyle büyük güzellikleri içerisinde barındırıyor ki şurası en güzeli diyebileceğiniz bir köşe sanki yok gibi.

Bu makalemizde de Anadolu turları hakkında size birkaç öneri sunmak istedik. Türkiye’nin her noktasını karış karış gezmek güzel ancak bahsedeceğimiz bölgeler size kendinizi farklı hissettirecek. Anadolu denildiğinde aklınıza kültür ve coğrafi farklılıkları geliyor olabilir örneğin güzel bir Kapadokya turu ile birlikte bir balon turu ile kendinizi çok daha özgür hissedebileceksiniz. Ya da son dönemlerde yaptığı birbirinden güzellikleri ile birlikte Eskişehir turlarını örnek olarak gösterebiliriz. Biraz daha tarih ile iç içe olayım diyorsanız Konya turları sizi Mevlana’ya kadar götürebilecektir. Ya da ŞEB-İ ARUS turlarını tercih ederek başlayabilirsiniz kültür turlarınıza. Sebebiniz her ne olursa olsun sonucunda keyif alacağınız o kadar güzel yerler var ki yukarıda da belirttiğimiz gibi şurası daha güzeldi diyemiyorsunuz.

Belki de Türkiye’nin % 80’ini görmüş birisiniz ama bilmiyorum lakin ne olursanız olun Anadolu’nun bu eşsiz bölgelerini mutlaka keşfetmenizi tavsiye ediyorum.

Güzellikler Yurdu Anadolu

Sanıyorum bu yazıyı okuyorsanız sizin içinde Anadolu’yu keşfetmenin vakti geldi ve artık ötelemek istemiyorsunuz. Bazı insanlar var ki uzun yıllar boyunca hep sahil şeritlerini dolaşmış ve mutluluğu kalabalıklar arasında aramıştır. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte aslında bunun iyi bir fikir olmadığı kanaatine varmıştır. Ya da bazı insanlar var ki yaşı kaç olursa olsun deniz kum güneş değil de Anadolu’nun güzelliklerinde kendisini bulmuştur. İşte son dönemlerin yükselen seyahat destinasyonlarını yazımızın devamında sizinle paylaşmak istedik. Bir çok firma insanlara Anadolu turlarını çok uygun fiyat seçenekleriyle birlikte sunuyor şimdi artık bu fırsatı yakalamanın zamanı geldi ve sizi bekliyor. Sizde Gaziantep’ten, Eskişehir’e, Diyarbakır’dan Kapadokya’ya kadar Anadolu’nun her köşesini gezebilir ve sayısız güzellikleri keşfedebilirsiniz. Yurtiçi tatil turları konusunda bu kez kendinize farklı bir alternatif sunun ve Anadolu turları arasından istediğiniz birini seçin.

Unutmayın ki her şehirde başka bir tat sizi bekliyor olacak.

Anadolu denince çok büyük bir coğrafya sizi bekliyor ve içerisinde binlerce gezilecek yer var. Örneğin Eskişehir turu ile kendinizi adeta Venedik kanalında geziyormuş gibi hissediyorsunuz. Hatta Avrupa standartlarında bir şehir sizi gezdiğinize hiç pişman etmeyecek. Eskişehir denildiğinde aklınıza ilk hamamlar gelmeli. Çünkü Anadolu’ da gidebileceğiniz birbirinden güzel hamamlar bu şehirde yer alıyor. Dahasını arıyorsanız Türkiye’ de bir ilk olma özelliğini taşıyan balmumu heykel müzesinden bahsedebiliriz. Bugün Londra’da bulunan müzenin bir benzeri olan balmumu müzesinde Atatürk’ün heykelinden tutunda birçok ünlü sanatçının gerçeğe en yakın heykelleri yer alıyor. Eskişehir turları içerisinde en çok Odunpazarı ilginizi çekebileceği gittiğiniz de çiğböreğin tadına bakmanızı öneririm.

Ya da başka bir tur olan Konya turlarından bahsedelim size. Konya bilindiği üzere Mevlana’nın müzesini içerisinde barındırıyor. Mevlana’yı tarih kitaplarından çok duymuşsunuzdur ancak onu Konya’da yaşıyor olmak sizi farklı duygulara sürükleyecektir. Konya’da gideceğiniz pek çok yer var. Örneğin İnce Minareli Medrese, Selçuklu sarayı, Alaaddin Camii gezerken yorulacağınızın ve karnınızın acıkacağının farkındayım bu yüzden de size etli ekmek yemenizi şiddetle öneriyorum. Konya’da ne yenir denildiği zaman aklınıza ilk gelecek şeydir. Konya’da gideceğiniz yer bitmek bilmiyor. Mesela Akşehir’ e gidebilirsiniz. Girişte de bahsettiğimiz üzere Konya’ya gelen büyük bir çoğunluğun yapmak istediği şey ŞEB-İ ARUS törenlerine katılma isteğidir.

Anadolu turları içerisinde sizi bekleyen birbirinden lezzetlerin olduğunu da unutmamalısınız. Anadolu’nun güzelliklerinden bahsetmişken insanlarının renkliliğinden ve sıcakkanlı misafir severliğinden bahsetmeden geçmek olmaz. Güzel bir GAP turu sayesinde hiç görmediğiniz güzellikleri ve sımsıcak insanları görebilirsiniz.

Adana’ da Seyhan Nehri’nin kollarında kendinizi dinlenirken bulmak ya da kutsal mekanları gezerken aynı zamanda Arap mutfağının da gurme tatlarını gözden geçirebilirsiniz. Size Anadolu’ da sayabileceğimiz o kadar güzel yerler var ki hangi birinden bahsetmem gerektiğini halen çözebilmiş değilim mesela Harran ve Balıklı Göl’e ev sahipliği yapan peygamberler şehri diye anılan Şanlıurfa. Burası için adeta açık hava müzesi demek yerinde olacaktır. Ya da Mardin. Süryani kültürünü merak edenler için güzel bir tercih. Akşam Dicle nehrinin kenarında bir yürüyüş ve suyun dinlendirici sesi masalsı bir rüyaya hazırlanmak istiyorsanız bu kez içinizden gelen sese kulak verin ve size sunulan fırsatı kaçırmayın. Pek çok tur firması sizin de bütçenizi düşünerek paket programlar düzenliyor. Bu sayede hiç görmediğiniz belki de görmek aklınızın ucundan bile geçmeyecek olan yerleri görebilirsiniz.

İsterseniz bir de şöyle düşünün siz bulunduğunuz yerdeyken yalnızca etrafınızdaki olan biteni ve güzellikleri görebiliyorsunuz ancak sizin bilmediğiniz adını bile duymadığınız görmek isteyip de gidemediğiniz yerlerde bir hayat bir yaşam devam ediyor. İnsanlar kendi kültürlerinde yaşıyorlar ve sizin bundan haberiniz bile yok. Bu insanların buralarda nasıl yaşadıklarını ne yediklerini ne içtiklerini ne giydiklerini ve dahası ne düşündüklerini görmek istemez misiniz? Gördüğünüzde diyeceğiniz tek şeyin evet buralarda da hayat varmış ve biz evimizde sokağımızda odamızdayken burada da insanlar yaşıyormuş ve yaşamışlar.

Kısacası insanın kendi kültüründen ve kendi özünden olan toprakları gezmesi ve tanıması önemli bir şeydir. Kendinizi asla bundan mahrum bırakmamalısınız.

Kategoriler
Gezmelisin

İTALYA’DA MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN YERLER

İtalya’ya gittiğinizde gezebileceğiniz yerler nereler bilmek ister misiniz? Bu yazımızda İtalya turları hakkında bilgiler vereceğiz.

Avrupa turları arasında en çok dikkatleri üzerine çeken İtalya turları olmuştur. Bilindiği üzere İtalya yemekleri, şarabı ve modasıyla ünlü olan ülkelerin başında geliyor. Ancak yalnız bununla değil inancın ve de sanatın ülkesi olarak da bilinmektedir. İtalya’nın her noktası farklı kültür ve tarih fışkırıyor diyebiliriz keşfetmek ve de elenmek istiyorsanız güzel bir tercih olabilir. İtalya’da gidebileceğiniz birbirinden güzel yerler var örneğin Roma turlarını ele alabiliriz. İtalya’nın başkenti Roma bugün sanattan tutunda pek çok konuya da ev sahipliği yapan bir şehir. Yurtdışı turları arasında hizmet veren pek çok firma var ve bu firmalar arasında da birçoğunun size keyifli bir zaman geçirebileceğini söyleyebilirim.

SORRENTO

Sorrento’nun limon ağaçlarının cenneti diyebileceğimiz bir yer. Dolayısıyla şehre geldiğinizde kendinizi limon kokuları arasında dolaşırken bulabileceksiniz. Bu şekilde bölgeyi dolaşmak size daha büyük keyif verecek. Hatta bu limon ağaçlarının altında yemek yemek size daha lezzetli gelebilecektir. Üstelik bu sayede ruhunuzun da daha dinçleşmiş olduğunu görebileceksiniz. Sorrento İtalya’ da en renkli ve popüler olan bölgelerinden olarak bilinmekle birlikte keyif alacağınız bir yerdir. Burayı merkez olarak ele aldığınızda civar adaları ve kasabaları da günü birlik olarak daha rahat gezebilirsiniz. En güzel adalara 30 dakika kadar bir uzaklıktadır.

VENEDİK

Venedik kelimesini duyduğunuzda ilk olarak aklınıza kanalların geldiğini tahmin edebiliyorum. Türkiye’ de özellikle Eskişehir’de yapılan porsuk çayının bu kanalları andırdığı bilinmekte dolayısıyla buraya geldiğiniz de Eskişehir’ e de gitmek isteyeceğinizi söyleyebilirim. Venedik masalsı bir kasaba ve her köşede farklı bir güzellik var. Sokakları adeta kitaplardan çıkmış gibi meydanları ise oldukça büyük. Venedik denilince ilk akla gelen bunlar olsa da aslında tarih sanat ve de romantizm yüklü bir şehir tanımlamasını yapmak doğru olacaktır. Kanallar içerisinde gondol sefasını yaptığınız da değişik bir güzellik yaşamış olacak ve bunu hayatınız boyunca unutmayacaksınız. Venedik’in simgesi olarak San Marco Meydanı bilinmekte dolayısıyla burasının günün her saatinde canlı olduğunu söyleyebiliriz. Venedik’ e geldiğiniz de Murano adasına giderek cam ustalarını da seyredebilirsiniz. Birbirinden ilginç cam objelerin yapılışını görmek sizi keyiflendirecektir. Hatta sevdiğiniz insanlara hediyeliğini de buradan alabilirsiniz.

MİLANO

Milano denilince moda, moda denilince de Milano akıllara gelmektedir. Fakat bir diğer özelliği ise otomotiv sektörünün başkenti olmasıdır. Milano Almanya ve Viyana’yı andıran bir şehir özellikle mimari tarzı ve de kültürüne bakarsanız İtalya’dan biraz daha ayrılmış olduğunu görebilirsiniz. Şehrin genel yapısına bakarsanız adeta aristokrat bir yapı hakim. Hristiyan dünyasında katedrallerin önemini bilmeyen yoktur. Duamo Di Milano’da güvercinleriyle ünlü olmuş Hristiyanların üçüncü buluşma noktası olan bir katedral. Buranın yapımı ise tam beş yüz yıl boyunca devam etmiş bugün şehirde önemli bir sembol olarak da bilinmekte. Bu yüzden de Milano’ya geldiğinizde bu katedrali görmeden gitmemelisiniz.

COMO GÖLÜ

Bir gölden beklentinizin sakinlik, dinginlik ve mavilik olduğunu düşünecek olursak Como gölü kesinlikle bunu size yaşatabiliyor. Gölün etrafına baktığınızda ise yemyeşil bir görüntü sizi bekliyor. Akdeniz’i bu gölde rahatça yaşayabiliyorsunuz. Como gölü aristokrat aileler tarafından gözde bir lokasyon merkezi olarak kabul edilmiştir bu nedenle de gittiğinizde içiniz ısınacaktır.

FLORONSA

Çoğu insan Floransa’yı gerçek İtalya olarak anlatır. Burası ciddi bir açık hava heykel müzesi olarak bilinir. İnsanın aklını neredeyse başından alabilecek büyüklükte ve yüzlerce tarihi yapılar mevcuttur. Floransa Rönesans devriminin canlı bir kanıtı olarak bilinir. Burayı bir kez gördüğünüze ikinci kez gitmek isteyeceğinizi söyleyebilirim.

PİENZA

Dünyanın en karakteristik bölgesi olarak bilinmektedir. Pienza’ da güneş bal rengi ışıklar saçar ve unutulmaz bir görüntüyü elde edersiniz. Pienza uçsuz bucaksız bağlara sahip burada yeşilin her tonunu görebilmeniz mümkün. Pienza bir kartpostal görünümdedir.

CAPRİ

Capri adası kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Akdeniz’de birbirinden güzel villaları görmek istiyorsanız ve ünlü kayalıklar ve mağaraları seyretmek istiyorsanız kesinlikle görmeniz gerekiyor. Adanın sokakları ışıl ışıl ve oldukça zarif. Buradayken kendinizi bir hikâyenin içerisindeymiş gibi hissediyorsunuz.

ROMA

Roma için insanlar tarihin yazıldığı yer tanımlamasını kullanıyor. Burada sokakları gezerken her bastığını yerden bir tarih fışkıracağını unutmamalısınız. Modern hayatın buradan doğmuş olduğunu biliyoruz bu yüzden de tarih ve modernizm Roma’da saklı denilebilir.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi İtalya’da neresi gezilmemesi gereken bir yer diye bahsedeceğimiz hiçbir yer bulamadık. Gittiğiniz her yerde güzellikleri ve farklılıkları yaşayabilirsiniz. Avrupa’da acaba nereye gidebilirim diye soranlardansanız İtalya size bahsetmem gereken ilk öncü ülkelerden bir tanesi. İster yazın ister kışın hangi mevsimde giderseniz gidin farklı bir tat alabiliyorsunuz. Bu yüzden de tercihinizi farklı zamanlardan yana kullanabilirsiniz. İnsan gezdiği sürece kendisini özgür hissedecektir ancak bazı ülkeler ve şehirler vardır ki orası kendinizi içinde bulunduğunuz andan itibaren özgür hissetmenize yetecek güce sahiptir. İşte İtalya’nın şehirleri de bu anlamda size kendinizi özgür hissettirebilecektir.

Siz öncelikli olarak gitmek istediğiniz bir tur paketi belirlemeniz ve sonrasında da bütçenizi ayırmanız yeterli olacaktır. ondan sonra gönlünüzce bir tatil planlaması yapabilir ve dünyanın en güzel noktalarını da keyiflice gezebilirsiniz.

Kategoriler
Gezmelisin

TARİHE BİR YOLCULUK YAPMAK İÇİN UZAKDOĞU TURLARI

Egzotik kültürü ve The Land of Smiles, yani güler yüzlü insanlar ülkesidir Tayland ve dört yüzden fazla Budist tapınağı, çarpıcı güzellikteki doğası ve dünyaca ünlü Tay masajı ile Tayland, Melekler Şehri olarak bilinir.

Tarihin merkezi Uzakdoğu’yu hiç yakından gördünüz mü? Ya da o toprakları merak ediyorsanız Uzakdoğu turları sizin için güzel bir seçenek olabilecektir. Son dönemde insanların artık şehirlerarası turlardan ziyade yurtdışı turlarına daha fazla ilgi duyduklarını görebiliyoruz. Bunun en büyük nedeni ise bu turların daha uygun seçenekler sunabiliyor olması. Uzakdoğu için çok şey söylenebilir örneğin insanlık tarihine başlangıç ve tanıklı ediyor olması bu nedenle de tarihin bu eşsiz topraklarını mutlaka görmeniz gerekiyor. Fakat tarihin güzelliklerini saklıyor dediğimizde geleceğin dünyasına da tanıklık etmiyor değil. Kendi ellerinizle bu geçmişe dokunduğunuzda kendinizi daha farklı hissedebileceksiniz. Uzakdoğu seçenekleri arasında en fazla tercih edilen turlara baktığımız da Bangkok turlarını ve Pattaya turları görebilmeniz mümkün ancak son dönemde Phuket turları da büyük bir ilgi görüyor desek doğru olacaktır.

Biz size bu turlar hakkında bilgi vermekten ziyade Uzakdoğu hakkında genel bir bilgilendirme yapmak istedik çünkü gezip görmeniz gereken bu coğrafyanın öneminin daha net bir şekilde anlaşılır olması gerekiyor. Örneğin üç büyük dinin en önemli şehri olan Kudüs’ün değerini anlatmakla başlayabiliriz. Kudüs uğruna çok savaşlar verilmiş ve halen de verilmeye devam eden bir şehir. Her din için önemli olarak kabul edilen bu toprakları görmez size manevi açıdan daha mutlu edecektir. Kudüs sonrasında Fenike uygarlığının izlerinin taşındığı Beyrut’u geziyor olmak size keyif verecektir. Hatta bugün arap yarım adasının yükselen yıldızı olarak bilinen Dubai kış mevsiminde tatil yapabileceğiniz en güzel yerlerin başında geliyor. Bu kutsal olarak bilinen toprakları dolaştığınızda hem manevi olarak keyif alacaksınız hem de ekonomik açıdan size daha uygun gelecektir.

Bangkok

Bangkok Tayland’ın başkenti şehrin en büyük özelliği ise Tayland halkının isim olarak Krung Thep olarak kullanması ve bu isminde dünyanın en uzun isme sahip olan başkenti olmasıdır. Şehirde bozuk paralar üzerinde tapınakların resimleri yer alıyor. Bu bir anlamda şehri ziyaret ederken size kolaylık sağlayacaktır. Şehirde bulunan tapınakları bir gününüzü ayırarak gezebiliyorsunuz. Bankok dünyanın da en sıcak şehirlerinden birisi olarak bilinmektedir. Yıl boyunca ele aldığımızda ülkedeki sıcaklık ortalaması 28 derecenin altına düşmez. Bu nedenle kış mevsiminde gidebilmeniz için ideal bir şehir olarak Tayland’ı seçebilirsiniz. Özellikle Mart ve Mayıs aylarında 34 derece sıcakta gezmek güzel olacaktır. Bangkok’u filmlerden de tanıyor olabilirsiniz. Bangkok filmleri ve kültür etkinlikleri başlamadan önce kralın marşı çalınır. Tayland marşı her gün sabah ve akşam saatlerinde iki kez açık alanlarda okunmakta ve marşı duyan halkında ayağa kalkmak gibi bir zorunluluğu var. Bangkok’ ta eskiden düzenlenmiş ve bugün birçok ülkede komik olarak bilinen bazı yasalar vardır. Örneğin halkın iç çamaşırı giymeden sokağa çıkması yasaklanmıştır. Ya da çıplak göğüsle araç kullanmayı söyleyebiliriz.

Pattaya

Tayland denildiğinde akla ilk olarak Bangkok gelmiş olsa da gece hayatı denildiğinde ilk akla gelen yer Pattaya olmuştur. Pattaya eskiden bu yana gece hayatının yoğun olduğu bir yer olarak bilinir ancak son dönemlerde özellikle sanayileşme konusunda da büyük adımlar atmıştır. Bu nedenle de denize girmek istiyorsanız merkezden uzak durmalısınız. Denize girmek istediğinizde daha temiz ve güzel adalar bulabileceğinizi bilmelisiniz. Pattaya’da gece hayatı özellikle erkekler için eğlenceli zamanlar geçilebilecek bir yer. Genelde bekar erkek grupları Tayland’ a geldikleri zaman bu şehre uğramadan ve Pattaya kızlarını görmeden gitmezler. Bu arada size önerim burada herhangi bir bara ya da cafeye girdiğiniz zaman yanınıza kadınları çağırmadan önce fiyatlar konusunda bilgi edinmeniz. Çünkü yapacağınız ya da izleyeceğiniz bir şovun size maddi anlamda geri dönüşü pahalı olabilecektir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi denize girmek istediğiniz zaman gitmek istediğiniz adalara sürat tekneleri ve botlar seferler düzenliyor yaklaşık 25 dakika gibi bir sürede güzel bir adaya gidebiliyorsunuz. Burada bir tavsiye isterseniz Mercan adasını önerebilirim. Tekne ve botların seferleri sabah 07:00’ de başlıyor ve akşam 18:30’da sona eriyor bunu unutmayın sonra dönüş için sıkıntı çekebilirsiniz. Su sporlarıyla uğraşıyorsanız ada da keyifli etkinliklere katılabilirsiniz. Adalar konusunda ilginç bir özellik soyunma, tuvalet ve duş aynı ortamda ancak duş ücretsiz içeriye girdiğinizde çıkarken görevliye ne yaptığınızı söylemek durumundasınız.

Phuket

Tayland’ a geldiğinizde son olarak gitmeniz gereken yerlerden birisi olan Phuket konusunda biraz değerlendirme yapalım. Burası denize girebilmeniz için ideal bir ada ve karaya yalnızca küçük bir köprü ile bağlanmış durumda. Adada doğal güzellikler ve sualtı zenginliği dolu. Gece hayatının hareketli olması turistlerin bu adayı daha fazla tercih etmesine olanak sağlıyor. Phuket 2004 yılında meydana gelen Tsunami’den ciddi anlamda etkilenmişti ancak bugün geçtiğimiz 13 sene sonunda bu felaketten neredeyse hiçbir iz kalmamış durumda. Phuket’in bir anlamda Bodrum’ a benziyor olması buraya geldiğinizde de içinizin ısınmasına neden olacaktır. Değişik zevkteki insanlara ev sahipliği yapabiliyor. Sakin ve huzurlu olan plajları sayesinde kafanıza göre bir tatil yapacağınızdan eminiz.

Tatil denildiğinde her seçeneği değerlendirmek önemli ancak bu bahsettiğimiz turlar size aradığınız her türlü imkanı sunabilecek düzeyde. Uzakdoğu bugün dünyanın gözünün üzerinde olduğu bir coğrafya olsa da önemini hiçbir zaman kaybetmemiştir.

Uzak Doğu’nun büyülü atmosferini kendi objektifinizden çekeceğiniz muhteşem resim ve videolarla ölümsüzleştirebilir ve sonrasında sosyal medyada dostlarınızla paylaşabilir, belki de bir projeksiyon perdesi üzerinde etkileyici sunumlar yapabilirsiniz.

Kategoriler
Gezmelisin

ALMANYA’DA MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN 10 YER

Dünyanın en fazla göç alan ülkelerinden biri olmasının yanı sıra müzik, tiyatro ve felsefe gibi sanat dallarında da kendini gösteren Almanya, her yıl binlerce turisti ağırlıyor. Kültürel ve tarihi bir seyahat deneyimi yaşamanızı sağlayabilirsiniz.

Almanya’da gezebileceğiniz birbirinden popüler duraklar var bu yazımızda da Almanya turları hakkında size değerlendirme yapmak istedik. Avrupa turları insanın kendisini iyi hissetmesi açısından tercih ediliyor. Ortaçağ’dan kalma şehirlerinden tutunda herkesin zevkine göre gidebilecekleri yer bulunuyor. Bu yazımızda da Berlin ve Münih konusunda size önemli bilgiler vermek istedik. Almanya yalnız kendi içerisinde değil aynı zamanda dünyada’ da adından söz ettirecek olan ülkelerin başında geliyor. Üstelik ülkede yaşayan Türk nüfusa baktığımız zaman burası Türklerin ikinci anayurdu konumuna gelmiş durumda. Bugün ülkede çok nesil bir arada yaşayabilir konuma gelmiş durumda. Avrupa’ya Türkiye’den gidişlerde Almanya önemli bir rol oynuyor ve ülkeye gittiğinizde ya da ilk kez gidiyorsanız size tavsiye edeceğimiz birkaç şehirden bahsetmek istedik.

1.Quedlinburg

Quedlinburg Almanya’nın tarihi şehirlerinden bir tanesi. Buraya gittiğinizde kendinizi zamanda bir yolculuk yapıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Quedlinburg Ortaçağ kenti denilebilecek bir yerdir. Özellikle de Rönesans dönemine baktığımızda en güzel sembollerinden birisi olarak gözümüze çarpıyor. Burası aynı zamanda UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor. Sokaklar Arnavut kaldırımlı ve yarı ahşap olan evleri sizlere göz zevki yaşatacak. Burada aynı zamanda Almanya’nın en eski evlerinden birisini de bulabileceksiniz. Has olarak bilinen bu evin 1300’lü yıllarda yapılmış olduğu tahmin ediliyor.

2.Münih

Münih gezenlerin kendini doğanın içerisinde hissedecekleri bir konumda. Müthiş bir dağ manzarasına sahip Münih’i farklı olarak gösterenlerden birisi de ülkenin bira salonları. Bu salonların oldukça ünlü olduklarını da söyleyebiliriz. Münih için eğlence adına çok şey söylenebilir ancak bahsetmek istediğimiz yalnızca eğlence mekânları değildir. Son döneme Münih yaşanılabilen en güzel şehirlerarasında gösterilmiştir. Tarihi bir şehir olmasından dolayı oldukça görkemlidir. Modern şaheserlerin ve alışveriş kültürünün bir arada olduğu yer. Münih’te dağlar ve göller bir arada güzellikler şehir hayatıyla harmanlanmış durumda.

3.Köln

Köln kolonyanın müze halini aldığı bir yer. İlk kolonya 1709 yılında Köln’de kullanılmaya başlamış. Ren nehri üzerinde kurulu olan bu modern şehir ikiz kuleleriyle de ünlü. Köln’de büyük bir çikolata müzesi bulunuyor. Âşıklar içinde bir köprü var ve bu köprüye gelen aşıklar ellerindeki kilitleri buraya takarak birbirlerine aşk dileklerinde bulunuyorlar.

4.Berlin

Berlin Almanya’nın başkenti ve gece hayatı konusunda oldukça eğlenebileceğiniz bir yer. Harika restoranlar ve müzeler hatta sanat galerileri de bu şehirde bulunuyor. Almanya’ya gelen birisinin Berlin’i görmeden geri geleceğini düşünmüyoruz bu nedenle de buraya illaki gitmeniz gerekiyor dememize gerek olmadığı kanaatindeyim. Berlin’de yapılacak ve gezilecek yerler konusunda birden fazla seçeneğinizin olduğunu unutmamalısınız. Şehirde tarihi yürüyüşler yapabiliyorsunuz ve de pazarları caz kulüpleri konusunda da iddialı. Berlin’ e tek seferlik gitmeniz sanıyorum ki doğru olmayacak ve yeniden gitmek isteyeceksiniz.

5.Mittenwald

Mittenwald temiz havasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Alplerin iklimini yaşamak isteyenlerin şehri olarak biliniyor. Mittenwald’da 17. YY.’dan bu yana özellikle keman ve viyola gibi enstrümanlar üretiliyor. Yaz mevsimlerinde şehirde konserler ve de etkililikler asla eksik olmaz. Kışın ise kayak merkezleri dolup taşar. Almanya denildiği zaman farklı bir gezi türü planlıyorsanız mutlaka buraya gelmenizi öneriyorum. Burası Almanya’nın az keşfedilmiş olan yerlerinden birisidir. Bu bir anlamda da saklı kalan doğasının bozulmadığı anlamına geliyor.

6.Hamburg

Hamburg limanıyla ünlü olan bir şehir özellikle Newyork ve Londra’dan sonra üçüncü büyük limandır. Hamburg’ a geldiğiniz zaman farklı deniz ürünlerini görebilme ve tadabilme lüksüne sahip olursunuz. Şehirde neredeyse envai çeşit deniz ürünleri vardır. Alışveriş yapmak istediğiniz de devasa alışveriş merkezlerini burada bulabiliyorsunuz. Hem şehir hayatından uzaklaşmak isteyenlerin hem de Avrupa’nın ortasında güzel bir zaman geçirmek isteyenlerin uğrak noktalarından bir tanesi. Burası bir anlamda dünyanın kaçış noktası şeklinde adlandırılmıştır.

7.Heidelberg Kalesi

Kale denildiği zaman ilk akla soğuk bir ortam gelir ancak Heidelberg kalesi güzelliklerle dolu ve romantizmi yaşayabileceğiniz bir yer. Almanya’nın en büyük üniversitesi burada yer alıyor. Ve ünlü sanatçılara da ev sahipliği yapmış. Sokaklarına baktığımız da Arnavut kaldırımları görebiliyoruz. Tepeden tırnağa tam bir estetik alanı demek yerinde olacak. Hem manzarası hem de popüler olması buraya geliş nedeninizi de artıracaktır.

8.Bremen

Adını masallardan duyduğunuz Bremen tarihi bir şehir. Türk halkı burayı Bremen mızıkacıları hikayesinden tanımakta ancak ne kadar güzel bir yer olduğu konusunda da çok fazla bir fikir sahibi değiller. Tarihi güzelliklerin yanı sıra birbirinden güzel lezzetleri tatmak istiyorsanız mutlaka görmenizi tavsiye edebilirim. Bremen’ de lezzetin yanı sıra dünyanın en güzel şaraplarının üretildiği bir yer de vardır.

9.Stuttgart

Almanya bilindiği üzere otomotiv sektöründe oldukça iddialı olan bir ülke. Mercedes ve Porsche denildiğinde sanıyorum ki akan sular durur. Eğer bir araba tutkunuysanız mutlaka burayı gezmenizi öneriyorum. Stuttgart üzüm bağları ve mimarisi ile de ünlü bir yer. Şehri tepeden bakarak daha net izleyebilirsiniz.

10. Baden

Kaplıca denildiği zaman ülkemizde yeri bir ayrıdır. Ancak Türkiye’nin dışında da kaplıca olur mu demeyin. Baden kaplıcalar konusunda oldukça iddialı. Çünkü dünyada lüks kaplıcalar denildiğinde doğrudan burası gösterilebilir. Şifalı su kaynakları dinlenmeniz için sizi buraya bekliyor. Birçok termal otel ve şifa havuzu burada yer alıyor.

Kategoriler
Gezmelisin

UKRAYNA’NIN 3 GÜZEL ŞEHRİ

Geniş yüz ölçümüne sahip Ukrayna, yedi adet UNESCO mirasına ev sahipliği yapmaktadır. Bu anlamda gerek kültürel zenginliğe gerekse de doğl güzellikleri bünyesinde barındırması sayesinde binlerce turisti cezbetmektedir.

Ukrayna’nın 3 Güzel Şehri

Ukrayna turu denildiğinde ilk akla gelen ismin Kiev olduğunu biliyoruz. Çünkü burası gerek giden insanların anlatımı gerekse hızlı olması nedeniyle en fazla ilgi gören şehirlerinden bir tanesi olarak bilinmiştir. Bizde bu yazımızda buradan yola çıkarak Ukrayna’da gezebileceğiniz harika yerlere değinmek istedik. Yazımıza Kiev’le başlayalım.

Ukrayna-Kiev 

Ukrayna’nın başkenti Kiev’dir. Bu anlamda Kiev turları dünyanın pek çok noktasından düzenlenmiş olduğu gibi ülkemizden de düzenleniyor. Vizesiz gidebileceğiniz ülkelerden birisi olması ülkemizden Kiev’  e gidişleri de artırmıştır. Kiev için söyleyebileceğimiz tek bir şey var şehirlerin içerisinde parklar olabilir ancak parkın içinde bir şehri ilk kez görebileceksiniz.  Goethe bu cümleyi söylemiş ancak söylediğini de hak etmiş bir şehir görünümünde. Ukrayna’ya gittiğiniz de belki de en güzel gezi yeri olarak burayı görebileceksiniz. Şehrin en güzel özelliği yürüyerek kendinizi şehrin akışına bırakabiliyor olmanız. Şehirdeki ucuz restoranlar ve lezzetli yemekleriyle ilginizi çekebilecek güzellikte. Gece hayatını ise mutlaka görmeniz gerekiyor. Mekânların tamamına yakını görmeniz gerekiyor diyebilirim. Yaz tatili planlıyorsanız planlamanız içerisinde Ukrayna ve Kiev’i mutlaka tercih etmelisiniz.

Ukrayna’ya direk uçuşlar var bu nedenle de gidiş yolculuğu size bir eziyet gibi gelmiyor. Biletinizi alarak ya da bir tur firmasını tercih ederek gidebilirsiniz.  Burada size belirtmek istediğim bir konu var Ukrayna denildiği zaman ister istemez ön yargılı olabiliyorsunuz ama bunu bir kenara bırakmalısınız çünkü şehri tanıyabilmeniz için bu önemli.  Dikkatli olun şehre aşık olabilirsiniz. Sessizliği tercih ediyorsanız ideal olabilir çünkü şehrin içerisinde huzur var. Eğlence hayatı oldukça hızlı ve çılgın eğlenceler istiyorsanız bulabilirsiniz. Güzel bir şehir ve kimliğinizi alarak gidebiliyorsunuz. Ukrayna’nın tercih edilmesinin diğer bir nedeni de buranın ülkemizden neredeyse % 30 oranında daha ucuz olması.  Ukrayna hakkında televizyonda genelde gece hayatını görüyorsunuz ancak bir de şu şekilde bakarsanız daha iyi olacak. Nehir kenarında güzel bir şehir ve siz bu şehirde güzel bir tatil yapıyorsunuz.
Ukrayna-Kharkov

Ukrayna denilince Kiev dedik ancak Kiev denildiğinde de Ukrayna’nın ikinci büyük şehri olan Kharkov akıllara geliyor. Kharkov’u farklı yapan konu özgürlük meydanı Avrupa’da en büyük 6.meydan olma özelliğini taşıyor. Kharkov turları sizin için iyi bir gezi alanı olabilri. Şehrin büyük bir bölümü 2.dünya savaşında harap edilmiş ve sonrasında da yeniden yapılmıştır. Bu şehre vizesiz gidebiliyor olmanız sizi rahat ve özgür bir seyahat imkanı sağlıyor.  Kharkov turlarını genelde öğrenciler tercih ediyor. Bu anlamda da çıktığınız turda birçok üniversite öğrencisini görebiliyorsunuz. Bunun diğer nedeni ise şehirde çok fazla üniversite olmasıdır. Birçok ülkeden gençler Kharkov’ a okumak için geliyorlar. Eğitim sistemine baktığımız da ise öğrencilerin neden bu kadar çok tercih ettiğini anlayabiliyorsunuz.  Kharkov eğitimin merkezinin olmasının yanı sıra aynı zamanda endüstri ve kültür merkezi olarak da biliniyor. Ukrayna turlarından herhangi birine çıktığınızda hangi şehre giderseniz gidin mutlaka keyifli bir yurt dışı deneyimi yaşamış olursunuz.  Kharkov’ a gittiğinizde söylediğimiz gibi özgürlük meydanını gezmeniz gerekiyor. shevchenko parkı burada bulunuyor ve parkın içinde de hayvanat bahçesi var hayvanlar gezilmeye değer çünkü eğlenceli bir yer. Üstelik parkın içerisinde yunus gösterilerine de şahit olabiliyorsunuz. Vizesiz yurtdışı turları arasında Ukrayna gerçekten de güzel ve iyi zaman geçirilebilecek bir yer.

Ukrayna – Lvıv

Lvıv Ukrayna’nın önde gelen şehirlerinden bir tanesidir. Lvıv’de çok sayıda yüksekokul ve üniversite bulunuyor. Bu anlamda da sanatseverlerin ilgisini çekiyor. Tarihi bir şehir güzelliği ile de insanın içini ısıtıyor diyebiliriz. Şehrin içerisinde tiyatro ve opera binaları var. Burası için 2. Dünya savaşında en az etkilenmiş bir şehir demek doğru olacak. Bu nedenle de güzelliğini kendi içerisinde korumuş. Şehrin içerisinde sayısız tarihi bina ve konut var ve bu güzelliklerde daima koruma altında tutuluyor.

Lviv’i farklı yapan bir durumda pek çok ünlü isme sahip olması. Buraya geldiğinizde pek çok heykel görebiliyorsunuz ama size önerim Aslan Asker Şveyk’in de heykelini ziyaret etmeniz. Lvıv gece hayatına baktığımızda ise öğrenci nüfusunun fazla olmasından dolayı bir hayli hareketli. Dolayısıyla buradayken kendinizi gündüz sanatın içerisinde gece ise eğlence hayatının tam ortasında hissedebiliyorsunuz.
Lviv sanatın yanı sıra mimariye de önem vermiş olan bir şehir. Dolayısıyla şehirde gezerken ilgi çekici yapılar görebiliyorsunuz.

Ukrayna ve gidilecek birbirinden güzel şehirler. Gece hayatı olsun gündüz hayatı olsun her zaman birbirinden farklı ve renkli görüntülere sahne olabiliyor. Şehirlerin büyük bir bölümü aynı güzellikleriyle muhafaza edilmiş. Ülkede sayısız kafe ve restoran bulunuyor. Daima canlılık güzellik ve tarihi bir doku görmek istiyorsanız ülkemizden tercih edebileceğiniz güzel bir Ukrayna turu ile amacınıza çok güzel bir şekilde ulaşabilirsiniz.
Bu yaz farklı bir tatil yapmak istiyorsanız tercih edebilirsiniz. Ancak kışında gidebileceğim güzel bir yer olsun istiyorsanız Ukrayna sizin için doğru terci olabilecektir. Sitemiz üzerinden tercih edebileceğiniz birbirinden güzel ve kaliteli turlar mevcut bu turlarda ayrıntılar geniş bir şekilde değerlendirilmiş durumda ve aklınıza yatabilecek bir tercih için seçim yapabilirsiniz.

Kategoriler
Gezmelisin

RUSYA TURUNUZDA BURALARI GÖRMELİSİNİZ

Vize sorunu olmadan doyasıya gezebileceğiniz Rusya’da hem kültürel mirasın hem de doğal güzelliklerin tadına varacak, sanatın mimaride ki en güzel halini göreceksiniz.

Yurtdışı turları arasında pek çok seçeneğiniz var bu anlamda gidilebilecek yerlerden bir tanesi de Rusya. Rusya için kapladığı alana baktığımız da 17 milyon kilometrekarelik dünyanın en geniş arazilerinden birisine sahip diyebiliriz. Üstelik toprakların büyük bir yarısı ormanlarla kaplı olması bu şehre olan ilgiyi de daha fazla artırmakta. Rusya’nın nüfusuna bakacak olursak 145 milyon diyebiliriz bu da bizim ülkemizden ciddi bir nüfus fazlalığına sahip olduğunu gösteriyor.  Rusya gerek tarihi gerekse turizm alanları bakımından dünyanın en gelişmiş şehirlerine sahip bu yüzden de güçlü bir turizmi var diyebiliriz. Rusya’da yüzlerce müze katedral, kale, meydan ve doğal alanlar mevcut bu anlamda Rusya turları her dönem ilgi odağı olmaktan kaçılmamıştır. Rusya’ya geldiğiniz de ilk yapmanız gereken St.Petersburg turuna çıkmak olmalı çünkü bu sayede gezebileceğiniz onlarca yeri görebiliyorsunuz.

St. Petersburg denildiğinde önemli bir kültür merkezi olan Emtia müzesinden bahsetmeden geçmek elbette ki olmaz. Müze denilince Çariçe 2.Katherine akla geliyor. Müze de yaklaşık olarak üç milyon sanat eseri yer bulunuyor. Bu da dünyanın en büyük müzesi olarak kabul ediliyor.  Aslında müze içerisinde çok fazla sanat ederi olmasına karşın bunların yalnızca bir bölümü sergileniyor.

Kremlin Sarayı

Rusya denildiği zaman ilk akla gelen yerlerden bir tanesi Kremlin Sarayıdır. Dünyada nereye giderseniz gidin burayı da görmeniz gerekiyor. Burası saray diye biliniyor olsa da aslında şato demek daha doğru olacak. Devasa bir alana kurulu olan bu sarayın yapım tarihinin yaklaşık olarak 1482 yılında olduğu tahmin ediliyor. Kremlin şeklinde tabir edilen sarayın dünyaca ünlü bir yer olduğu ve tüm dünyanın yakından tanıdığını söyleyebiliriz.  Sarayın özelliğinden birisi de başkentin en merkezi noktasında olmasıdır. Burasının şöhretinin dünyaya yayılmasının nedenlerinden birisi de Rusya Devlet Başkanının ikametgahı olmasıdır. Kremlin sarayı için dünyanın en önemli siyasi noktalarından biri şeklinde tanımlama yapılabilir. Rus mimarisine bakarsak güzel örnekleri görebiliyoruz ancak kremlin sarayı Rusya’nın bir simgesi olarak bilinir. Rusya’ya gittiğiniz de ya da gitmek istediğiniz de gezi listenizin ilk sırasına kremlin sarayını eklemeyi unutmamalısınız.
Rusya o kadar güzel ve tarihi meydanlarla dolu ki sanıyorum ki Kızıl meydan denildiğinde duymayan kalmamıştır.

Kızıl Meydan

Meydan UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor bu nedenle de ününü tüm dünyaya duyurmuştur. Rusya ve başkentin kalbinin bu meydanda attığını söyleyebiliriz. Hem tarihi olması hem de turistik özelliği sayesinde buranın bir kesişim noktası olduğunu söyleyebiliriz. Dünya tarihine tanıklık etmiş bir çok olay bu meydanda yaşanmıştır. Örneğin mitingler, infazlar vs. gösterilebilir. Kızıl meydanın çok köklü bir tarihi var ve bu da 300-350 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor. Bu meydanın kiliselerle ve heykellerle çevrili olması günün her anında gezen turistleri görmenizi sağlıyor. Kızıl meydan yılın her mevsiminde ziyaretçi akınına uğrayan bir yerdir. Rusya giden birinin kızıl meydanı görmeden gelmesi çok mümkün değildir.
Lenin Mozoles

Lenin’i bilmeyenler için belirtelim. Sovyetler birliğinin kurucusudur ve ünlü bir liderdir. Lenin müzesi Kızıl meydan da bulunuyor. 12 metre yüksekliğinde olan bu mozole meydana geldiğinizde dikkatleri direk üzerine çekiyor. Kırmızı renkte olan mozolenin yanında aynı zamanda Josef Stalin, Ilya Zbarsky, Anna Ulyanova, Alexei Ivanovich Abrikosov gibi Rus devlet adamlarının mezarları da bulunuyor.

Peterhof Sarayı

Peterhof Sarayı ‘da Rusya’nın en büyük merkezlerden birisi olarak bilinen St. Petersburg’da yer alıyor. Burası için kendin değerli simgelerinden bir tanesi diyebiliriz. Oldukça görkemli olduğundan dolayı görülmesi gereken bir yer. Özellikle mimarisine bakacak olursak göz alıcı ancak bahçesi içinde aynı şeyi söylemek mümkün. Saraya gelen insanların en çok beğendikleri yer Saraya girerken bahçede yürüdükleri yol. Heykellerin arasından geçerek merdivenlere doğru yürümek sanıyorum ki pek çok insanın hayali. Sarayın kuruluşu 1703 yılına dayanıyor. Burası da UNESCO dünya mirası listesinde yer alıyor. Bu nedenle de mutlaka gezmeniz gereken yerlerden birisi diyebiliriz.
Aziz Vasil Katedrali
Kızıl meydan denildiğinde aklınıza yalnızca boş ve büyük bir alan gelmemeli. Kızılmeydan da dik bir şekilde duran Rus harikası bir Katedral vardır. Burası 1555 yılında yapılmıştır. Kremlin sarayı ile manevi olarak eşleştirilir.  Yapıda 8 kubbe var ve müze olarak kullanılıyor. Kubbelerin özelliği ilk yapıldığı dönemde saf altından olmasıydı ancak sonrasında her kubbe farklı renklere boyanarak değiştirilmiştir. Dev bir yapı olması itibariyle görenlerin gerçekten büyülenmesine neden oluyor.  Katedral Rusya’nın en büyük dördüncü dini alanı olarak bilinir. Mimari Fransız olmasına karşın Neo-klasik izler hakim diyebiliriz. Katedralin bir yıl içerisinde yüzlerce ziyaretçi tarafından gezildiği biliniyor. Burası turistik açıdan mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir tanesi.

Rus Devlet Müzesi
Rusya tarihe, sanata ve mimariye önem veriyor dedik ve bu anlamda Rusya devlet müzesi de mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir tanesi. Müze 1895 yılında inşa edilmiş ve o tarihten bugüne kadar da hizmet veremeye devam ediyor. Müze içerisinde Rus halkının değerli sanat ürünleri bulunuyor. Resim ve heykel koleksiyonları da oldukça fazla.  Müze her yıl yüzbinlerce sanatsevere kapılarını açıyor.
Yukarı’ da Rusya’ya gittiğiniz de mutlaka görmeniz gereken yerler hakkında size bilgi vermek istedik.

Kategoriler
Gezmelisin

İNGİLTERE’DE MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN YERLER

Kültürü ve yaşamın canlılığıyla binlerce insanı cezbeden İngiltere, muhteşem doğası, görkemli kale ve şatoları, dünyaca ünlü köyleri ve diğer güzellikleriyle keşfedilmeyi bekliyor.

Avrupa turları denildiğinde aklınıza sayısız seçenek geliyor olabilir ancak dünyanın en iyi yerlerinden birisi neresidir deseniz size İngiltere’yi mutlaka görmenizi önerebilirim. İngiltere turları ülkemizden de bir hayli fazla oranda tercih ediliyor. Gerek sosyal yaşam gerekse yapılabilecek aktivitelerin fazla olmasından dolayı Londra turu her zaman tercih nedenlerinin başında gelebilecektir.

İsterseniz İngiltere’yi tanımakla başlayalım. 53 milyon nüfusa sahip olan ülke Batı Avrupa’da bulunan bir ada ülkesi. Dolayısıyla Avrupa’da tarihi ve de turistik bölgeler konusunda başı çekiyor. Bu yazımızda ise İngiltere’de mutlaka görmeniz gereken yerler konusunda bir değerlendirme yapalım istedik.

Londra Kalesi

Londra bilindiği üzere İngiltere’nin başkenti ve bu başkentin tam merkezi noktasında da Londra kalesi bulunuyor. Thames Nehri’ne sıfır noktada olan tarihi kale aynı zamanda turistlerin yoğun olarak bulundukları bir yerdir. Kale Kral William tarafından 1070 tarihinde yaptırılmış. Kalenin surlarına bakınca tam bir şaheserle karşılaşıyorsunuz çünkü kusursuz bir tasarıma sahip. Kalenin yapılma amacı şehrin savunulmasını sağlamaktır ancak bu amacının dışında hapishane, cephanelik, hazine, rasathane gibi farklı amaçlara da hizmet ettiği biliniyor. Londra kalesi başkentin bir simgesi olarak bilinir ve kalenin yılda yüzbinlerce kişi tarafından ziyaret edildiği bilinir.

Westminser Sarayı

Saray hakkında enteresan bir bilgi ile başlayalım. İçerisinde tam 1100 oda bulunuyor. Bu da sarayın büyüklüğü konusunda kafamızda bir fikir sahibi olmamızı sağlıyor. Saray meclisin de toplandığı bir yapı ve burada Avam kamarası ve Lordlar Kamarası toplantıları yapılıyor. Bu toplantılar nedeniyle de ülkenin en değerli saraylarından birisi konumunda. Saray UNESCO tarafından da dünya mirası listesine eklenmiş.  Saraya dışarıdan ve içeriden baktığınız da muhteşem bir tasarım göreceksiniz. İkonik yapısından dolayı her daim ilgi toplamış. Westminser sarayı Londra’nın en çok turist çeken yerlerinden bir tanesi.

British Müzesi​

Bristish müzesi insanlık tarihine armağan olması için adanmıştır. Müzenin içerisindeki eserlere ve koleksiyonlara baktığımız da dünyanın dört bir yanından değerli koleksiyonları görebiliyorsunuz. Müze içerisinde sekiz milyona yakın eser var.  Müzenin kuruluş tarihi 1753 yılındadır. Geçen 250 yıllı süre içerisinde sürekli de büyüyerek bünyesine eski eserleri de toplamaya devam ediyor. Müze içerisinde en çok ilgi çeken eserler nümizmatik kalıntılar, madalyonlar ve çizimlerdir. Müzeye ilk baktığınız da Pentagona benzetmeniz de mümkün. Bristish müzesi her yıl yüzbinlerce ziyaretçi ağırlıyor.

Windsor Sarayı
İngiltere denildiği zaman saray değil saraylar akla geliyor. İşte bunlardan bir tanesi d Windsor sarayı. Bu sarayın en büyük özelliği içinde çok uzun zaman yaşanılan bir mekan olmasından kaynaklanmaktadır. Saray ortaçağın en maliyetli binası olarak biliniyor. Saray içerisinde Rokoko,gotik ve barok mobilyalar vardır.  Sarayın bir anlamda kaleyi andırmış olduğunu da söyleyebiliriz.
Buckingham Sarayı
Buckingham sarayı 1703 yılında inşa edilmiş. Neo-Klasik mimarisiyle dikkatleri çeken sarayın ismi Buckingham düklerinden gelmekte. Sarayın büyüklüğü 77 bin metrekare ve sarayı 24 metre yüksekliğe sahip burası aynı zamanda Londranın en şaşalı yapılarından olduğu içinde meşhurdur. Buckingham sarayı şu anda İngiliz kraliyet ailesinin de ikamet adresi olarak bilinmekte. Kraliçe burada konaklamaktadır. Saray içerisinde bir hayli fazla bölüm var ve tam 775 odası bulunuyor.

Aziz Paul Katedrali

Aziz Paul katedrali Londra’nın ana kilisesidir. Burası şehrin en yüksek noktasında inşa edilmiş olduğundan dolayı güzel bir manzaraya sahiptir. Katedralin İngiliz barok mimarisi şeklinde tasarlanmış olduğu görülüyor. Katedral 11 metre yüksekliğindedir. 1675 yılında yapımına başlanmış ve 1720 yıllarında yapılmıştır. Londra’nın en meşhur mekanı olarak bilinir. Büyüleyici mimarisi ve mistik havasını görmek istiyorsanız mutlaka görmeniz gerekiyor.
Stonehenge

Burası güzel bir taş yapı olarak bilinir. Bu yapı yapılırken astronomi, geometri ve astroloji gibi bilimler düşünülerek yapıldığı tahmin ediliyor. Yapı biçimlendirilmiş olan 3 taştan oluşuyor.  Ancak yapının başkente 2 saat uzaklıkta olması gidişlerin biraz daha zor olmasına neden oluyor.

Thames Nehri

İngiltere’nin en önemli nehirlerinden bir tanesi ve Londra’nın içerisinden geçtiği içinde önemi büyük. Nehir boyunca yapılmış olan tarihi yapılar hem nehre doğal bir güzellik kazandırmış hem de başkentin görüntüsünü estetik açıdan daha fa güzelleştirmiştir. Nehrin kenarında yürürken kendinizi kaybedebilirsiniz. Ve içerisinde aynı zamanda tekne turları düzenlendiğinden dolayı da ilginizi çekebiliyor. Nehrin 346 kilometrelik bir uzunluğu var. Geniş olması gezebilmenizi kolaylaştırdığı gibi görsel anlamda da size başka bir keyif verecektir. Thames nehri Londra’ya gidenlerin uğrak yeridir ve nehir üzerinde pek çok köprü bulunuyor.

Hyde Park

Londra’nın en büyük kraliyet parkı olarak bilinir. Büyüklüğü 142 hektardır ve dünyadaki en büyük parklar arasında yer alır. Yemyeşil bitki örtüsü gezerken içinizi ısıtacak ve huzur verecektir. Parkın içerisinde kanallar ve birçok hayvan bulunuyor. Özellikle sincaplar, ördekler ve kuğular size özgürlüğünüzü hissettiriyor.  Huzur dolu bir yürüyüş yapmak istiyorsanız park sizin için ideal olabilir. Parkın içinde bisiklet yolları da var ve gitmekle bitmediği için bisiklet sürerken keyif alıyorsunuz.

Tower Bridge (Kule Köprü)

Kule köprü Thames nehrinin üzerinde bulunuyor. Bu şekilde anılmasının nedeni ise Londra kulesine yakın olmasından kaynaklanıyor. Uzunluğu 244 kilometre. Yapılış tarihi 1886’da başlamış ve 1894 yılında tamamlanmıştır.

Kategoriler
Gezmelisin

FAS’TA MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN ŞEHİRLER

Çöl deneyimini yaşamanıza olanak sağlayan Merzouga, mavi evleri ve sokaklarıyla sizi büyüleyen Şafşavan ve tüm farklılığıyla Fas turumuz sizleri bekliyor.

Afrika turları arasında en çok ilgi göreni Fas turu olmuştur. Bu nedenle makalemiz başlamadan önce Fas hakkında geniş bilgi vererek başlamak istedik. Fas Afrika’nın kuzeybatı Ucunda bulunuyor. Ülkenin kendisine özgü yapısı ve dokusu her zaman ilgi odağı olmasını sağlamıştır. Atlas Okyanusun kıyısında kurulmuş olduğu içinde egzotik ülkeler arasında gösterilmektedir. Fas’ın kültürüne bakacak olursak Arap ve Avrupa kültürü hakim dolayısıyla bu karmaşık yapı ülkenin daha ilgi görmesini sağlamış durumda. Fas için hem doğu, Afrika ve Akdeniz ülkelerinin ortak özelliğini taşıyor demek mümkün. İslam coğrafyası içerisinde e en batıda ki ülke. Fas denildiği zaman ilk akla gelen şey berberiler oluyor. Fas’ a geldiğiniz de yılanlarla fotoğraf çekinmek sizi daha imrendirici bir konuma getirebilir bu nedenle de Marakeş’ e gitmeniz gerekiyor. Rabat’ın günlük yaşamının sakinliği ilginizi çekebilir. Kısacası Fas’ ta yapılacaklarında herhangi bir sınırının olmadığını söyleyebiliriz. Peki, Yurtdışı turları arasında en çok ilgi gören ülkeye gittiğiniz de nereleri gezmeniz gerekiyor biliyor musunuz?

FAS’TA GÖRÜLMESİ GEREKEN 5 EGZOTİK ŞEHİR

Marakeş

Marakeş Fas’ın en büyük üçüncü şehridir. Marakeş berberice de tanrının yeri anlamına geliyor. Bu bölgeyi farklı kılan şey ise doğal kırmızı taşların hakim olduğu evlerin bulunması. Bu tarihi yapılarla Kent kendisini ön plana çıkarmış. Marakeş Fas’ a gelenlerin en çok görmek istedikleri bir yer. Marakeş eski ve yeni şehir olarak ikiye bölünmüş ancak kalabalığın bu karmaşası da oranın daha da güzel bir hale dönüşmesine neden olmuş. Marakeş canlı ve rengarenk bir şehir. Majorelle bahçelerini görmeniz gerekiyor. Ama buraya gelinceye kadar gidebileceğiniz pek çok yerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Rabat
Rabat Fas’ın başkentidir. Burası aynı zamanda ülkenin finans merkezi olduğundan dolayı da gözler sürekli bu şehrin üzerindedir. Birçok uluslararası firma ve ofisleri burada yer alıyor. Rabat’ta Endülüs bahçeleri ve mavi boyalı evleri meşhur. Rabat Fas’ın en güzel şehirlerinden bir tanesidir.   Mohammed V Bulvarı Fas’ın modern halini yansıtır. Rabat’ta mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında Hasan kulesi geliyor. Burası 44 metre yüksekliğinde ve kırmızı kum taşlardan oluştuğu içinde ilgilinizi çekebilecek güzelliğe sahip. Rabat’ta muhteşem bir doğa sizi karşılayacak kendinizi farklı bir tarihin içerisinde hissetmek istiyorsanız mutlaka görmeniz gereken bir yer.

Fes
Fes için Fas’ın üçüncü büyük şehri diyebilirim. Rabat’tan sonra başkent neresi derseniz burası gösterilebilir. Otantik yapısı sayesinde her zaman güzelliklerle karşılaşmanız mümkün. Fes’i ilginç yapan en büyük özelliği dünyanın trafiğe kapalı olan en büyük şehri diyebiliriz. Büyükşehirlerde trafiğin yoğunluğu insanları korkutan ve kaçıran bir özellik dolayısıyla bu şehrin trafiğe kapalı olması ilgilerin üzerine çekilmesini sağlıyor. Fes’de UNESCO’nun dünya kültür mirası listesine almış olduğu eski şehir bölgesi mevut. Burası aynı zamanda surlarla çevrili olan bir kent meydanı. Burayı gezerken labirent halindeki görünümleri de bölgeyi keşfe çıkarken size farklılık yaşatacak.
Kazablanka
Kazablanka bir liman kenti olarak bilinir ve ülkenin en büyük şehridir. Nüfusu 3 milyonun üzerinde ve Libya’dan Moritanya’ya kadar uzanan bir şehirdir. Fas’In en önemli ticaret merkezi olma özelliğinin yanı sıra Hollywood filmlerine de konu olduğu için tanınır. Şehrin mimarisi ve doğası sizin başınızı döndürecek güzellikte özellikle yaz mevsimlerinde denize girmek için ideal şehirlerden biri olarak tanınmakta.

Meknes
Fas’ta sakin ve yerel bir yaşamın hakim olduğu şehir neresi derseniz Meknes’i örnek gösterebiliriz. Şehrin en önemli simgesi Mansur Kapısıdır. Bu kapı oldukça etkileyici bir işlemecilik ile yapılmış olduğundan gördüğünüzde etkileneceksiniz. Kapının etrafında ise esnaflar ve seyyar satıcılar yer alıyor. Bunun yanı sıra yukarıda da bahsetmiş olduğum gibi yılanlarla fotoğraf çektirmek istiyorsanız burası idealdir.

Fas’a Nasıl Gidilir?
Fas’ a ülkemizden gerek turların gerekse bireysel anlamda gezilerin bir hayli fazla olduğunu söyledik ancak ülkeye nasıl gidebilirim derseniz Kazablanka’ya doğrudan tek uçuş vardır. Burayı kullanabilirsiniz. 3 havayolu şirketi bu şehre uçuşlar düzenliyor bunlardan bir tanesi de Türk Hava Yolları. Gerçi THY’nin uçuş gerçekleştirmemiş olduğu ülke sayısı yok denilecek kadar az. Türkiye’den Kazablanka’ya uçakla 5 saatte gidiyorsunuz dönüşünüz ise 4,5 saat sürüyor. Buradan gitmek istediğiniz diğer şehirlere ise hızlı tren seçeneğini kullanabilirsiniz. Fas’ta tren taşımacılığı bir hayli gelişmiş neredeyse her yere tren var. Burada aslında dikkat çeken bir durum daha var raylı taşımacılıkta bizden bile ilerdeler bu da bizim için düşündürücü olabilir.
Dünyayı gezmek güzel ancak ilk gideceğiniz bir ülkeye turlar aracılığıyla gitmeniz sizin için daha iyi olabilecektir. Bilmediğiniz birçok yeri turlar size gezdirecektir. Ama yok ben cebimdeki parama güveniyorum diyorsanız o zaman kendi başınıza da gidebilirsiniz. Bunun için Türkiye’den bu ülkelere sizi götürebilecek pek çok tur şirketi var.

Fas’ta iklime bakarsanız üç farklı iklim türü görünüyor. Akdeniz, açık deniz iklimi ve çöl iklimi. Bu iklim koşulları ise gideceğiniz şehre göre değişiklik gösteriyor olabilir. Ama Fas’ a gitmek için en uygun iklimi soracak olursanız Mart, Mayıs arası ya da Eylül-Ekim arasında. Yazın ortasında Fas’a giderseniz çok sıcak olduğunu görebilirsiniz bu yüzden de yazın sıcağından etkilenmek istemiyorsanız belirttiğimiz tarihleri seçerseniz iyi olacaktır.

Fas’a gittiğiniz de ilk yemeniz gereken yiyeceğin Kuskus olduğunu söyleyebilirim. Ama ne olacak makarna sonuçta derseniz yemeğiniz geldiğinde şaşırırsınız yanında ikram etilen tavuk ve kuzu eti farklı bir tat bırakacaktır.